örümcek, çok evvelden yazılmış bir dua, acaba hangi dilde; kaç yaşında acaba gece
büyülü haz, buzlu yaz damlasıyla çocuk: korkulukların da ruhu olduğunu düşünen
dolanıp dünyanın tüm yollarını, ince damarlarda ilerleyen bir Maleviç, ürperterek
ah ya da bir tür kebikeç, Süryanilerde böceklere hükmeden kraliçe yahut yaslı melek
zehirli mürekkeple yazılarak, yazmaların arasında bekliyor ki az sonra güve saldıracak
örümcek, düşün hele, duyulmamış gelişmeler oluyor toprağın altında, böcekler arasında
toprağın altında basın toplantıları yok, uzaya gidilmez, internet çekmez kayaçlarda
böcek demiştim, evlerde kuytu yerlerde, süpürgelikteki çatlağa sızarak, koltuk aralarında
karanlık kirpiklerin, milyon yıldır katı sümüklerin, ince tozun, leblebi ya da fıstığın
sonsuza dek beklediği kuytu köşelerde, atom bombası atılmadan önceki tedirgin çocuk
parşömen, deri, kâğıt, papirüs, kolayca imha edilebilecek bir şey örümcek, ince tel bacak
başı yok derler bilmiyorum, olmadığı için belki de hiçbir zaman giyotine vurulmayacak!
**
Şiir Sincan İstasyonu dergisinde yayımlandı… Henüz bir kitaba girmedi.