tartışmıyorum ayın güzelliğini seninle
kör nakkaş mürekkepte boğuldu dün
çekilip gitti güzden kuru saçaklar
keskin beyaz bıçaklar geldi birden
vadide, sisler içinde baş eğdi kule
delip geçildi kumaşı gökyüzünün
kara tutuşmuş servi ağırbaşlı ihtiyar
salgınlar başladı ve gencecik ve yeniden
el verdi köye felç, veba âşıktı çocuklara
duydum, ağaçlar çürüdü geceleri sessizce
saraylar gördüm bulutlar arasında duman
kireçlenmiş sayfalar kan koktu hep
intihar, pırıltılı sürüngenler ve çan, düşümde
bir sürüydü mektubumda, çengelli iğne
bir nişan çıktı zarftan, define haritası, pusula
yol dedi her şey bana, yol ötedeydi, orada
boş kütüphanelerde gezinirken hayaletler
tartışmayacağım gözlerinin güzelliğini seninle
kördün çünkü, neftiydin, kimsesiz mağara
söyler misin niye çıplak yüzmüyorduk neden
ve merhaba, artık karsız ışıyan bahçe, merhaba
yaralısın biliyorum, savaş, yaralıyken yine de
beni düşün savaşırken yarın, beni düşün
kıpkırmızı kesilmiş ellerin avuçların kandan
kayıttan düşülmüş yaralı hayvanlar, bilirsin
daha çok saldırır avına; savaş, yaralıyken
tartışmıyorum ölümün içtenliğini seninle
gelgelelim savaş daha iyi elbette ölümden
cam yaz
Kış, 2016