tiyatronun önünde

sana bir sır: Aragon da söylemişti çünkü Elsa’yagizli bir çocuksun aslında, belki var birkaç asır sana diyorum: bahçeye açılan kapı, sandalye hasırakşama hazır edilecek güneşli kavun ve bir kırmızı bir sır: […]

Yüzüncü Yıl Koçaklaması

Gelir bir Mustafa kim bilir nereden, SelaniklerdenÖtelerde bir çiftlikten gelir, yetim, beyaz bir mendilAşiyan’dan Tevfik Fikret gelir mesela, Namık Kemal gelirBir şiir okuyarak varır içinden, bir şiir ki defterler dolusuGenç subaydır […]

küçük İskender, Bir Şiiri Bitirdiğinde…

dağlar çığlık çığlığadır kâğıdını çıkarınca daktilodanson harflerini basarken patlar silah satışları şehirdebilmediğim sokaklarda ünleme benzer karanlık adamlarsırları var: örgütlenmişler; kalın camlı kahverengi şişelerbira çürüğü kerpeten, soğuk yaldızlı çekiç ve el bombasıderken […]

Geçen Yıllar Olsun

Alışamadım; pahalı eşya kullanamam. Ayakkabı boyatmaktan da hoşlanmadım hiç. Nedir öyle, lord gibi; bir ayağını büküp sandığa koyarsın, ötekinde haşmet; ellerin de belinde olsa tam Hamlet! Kralları sevmem zaten, uşakları olur; […]

Sabit Fikir Dergisi İçin Söyleşi

–Destan Sayılır’ın ilk sayfalarında, şiir kitaplarında alışık olmadığımız bir yazı var. Okuru önemsediğinizi gösteren bir metin. Bir röportajınızda da edebiyat üretiminde insana yaslanmanın önemine vurgu yapıyorsunuz. Farklı türlerde yazan bir edebiyatçı […]

Mahal Dergi, röportaj

Şairlik ile başlayıp öyküye avuç açtınız, sonrası için ne dersiniz? Avuç açmak doğru bir deyim değil. Hayatımda kimseye avuç açmadım. Hele bir edebi türe avuç açmak aklıma bile gelmedi. Edebiyat öyle […]

kanatlı at destanı

gittikçe genişleyen o sonsuz evrene inanıyorumbu yüzden uzaklaşıyoruz ya birbirimizden, bunave her gece bir kere yüzünden öpüyorum, sana; uzaya, atomların arasındaki tükenmeyen boşluğaporselen vazolara, çiçeklerden kalan soluk suyauyurken okşadığım saçlara, yataklı […]

Örümcek III

örümcek, çok evvelden yazılmış bir dua, acaba hangi dilde; kaç yaşında acaba gece büyülü haz, buzlu yaz damlasıyla çocuk: korkulukların da ruhu olduğunu düşünen dolanıp dünyanın tüm yollarını, ince damarlarda ilerleyen […]

Ahmet Erhan Rapsodisi

mavi treni bir başına arşınlayan adamportakalın kokusu Mersin Garı’nda Cunda’da bir yaz masası Ahmet Erhanzeytindeki kekik, kerat cetveli devrimin kavimsiz peygamber, kreponsuz çocuk bayramısarhoş martısı Deniz’in, nane likörlü votka Cihangir’de yalnız […]